- içinde ölmek
илIыхьан
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
güme gitmek — tkz. 1) anlaşılmamak, yok olmak Ama sözleri motor gürültüsünün içinde güme gitti. H. Taner 2) boşu boşuna ölmek, hiç uğruna ölmek 3) değeri anlaşılmadan yitip gitmek Gelgelelim çağın sansürü, dine karşı çıkıyorsa Yunus un nice imanlı şiiri güme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlık — is., ğı 1) Aç olma durumu Havada güzel güzel dönen bu kuşun, açlıkla, bu yılana saldıracağını hiç düşünmemiştim. M. Ş. Esendal 2) Kıtlık 3) mec. Aşırı istek içinde bulunma İki arkadaş görülmemiş bir okuma açlığı içinde durmadan okuyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
donmak — nsz, ar 1) Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak 2) Yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek Donmak üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya başladım. S. F. Abasıyanık 3) Çok üşümek 4) Bitki soğuktan zarar görmek, yararlanılmaz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cızlamı çekmek (veya cızlam etmek) — 1) kaçmak, savuşup gitmek 2) argo ölmek Adam bir hafta içinde cızlamı çekerse, hiç günahım yokken adım kötüye çıkar. T. Yücel … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıran girmek — 1) kısa bir zaman içinde çok sayıda ölmek Bu yıl sığırlara kıran girdi. 2) bir şey bulunmaz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
helak olmak — 1) yok olmak, ölmek İki sarılı yumurta yumurtlayan bu canım legornlar iki üç gün ara ile birer birer helak olup gitmişlerdi. H. Taner 2) mec. yorulmak, bitkin duruma gelmek Zavallılar kan ter içinde bir yandan karşı taraf içlerini tutacağız, bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefesi durmak — 1) ölmek Nabzı durdu, nefesi durdu galiba. Y. Z. Ortaç 2) mec. şaşkınlık içinde kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük